Çifti demirde yatan gemilerin muhtelif yönlere saldıkları durumda zincirlerinin karışmaması için kullandıkları bir fırdöndüye bağlı dört parça zincirden ibaret bir donanım.
Çifti demirde yatan gemilerin her iki zincir gominalarının bir loçadan içeri alınıp karamusala bağlandıktan sonra aynı loçadan dışarı akıtılması işlemi.
Sağlık kontrolü yapılmamış olan gemilerin sağlık kontrollerinin yapılması için çektikleri sarı renkli sancak. Bu sancak tokada olduğu sürece gemi, sahil ile temas kuramaz.
Bir devletin, kıyılarından itibaren hakimiyeti altında bulunan ve uzunluğu bir kanunla tespit edilmiş olan ve kıyıları boyunca uzayan su şeridi.
Herhangi bir şeyin veya durumun içinden çıkılamaz bir hal almasını belirten terim;Karışıklık;Kimin ne yaptığı belirsiz ortam.
İçi kutrani dışı armuz kaplama olan bir kaplama şekli.
Derin suda bulunan bir teknenin batmasını önlemek maksadıyla sahile doğru seyrederek baş tarafından omurgasının deniz dibine oturması.
Kuzey-batıdan esen rüzgar.
Bir teknenin su altında kalan ıslak dış kısmı.
Gemi veya ufak teknelerin karinalarını temizlemek için gemi içindeki ağırlıkların bir tarafa alınarak karinanın su üstüne çıkarılması.
Seyir halinde belirli bir rotaya dönülmekte iken istenilen açıdan fazla dönülmesini önlemek maksadıyla dümenin aksi istikamete basılarak dönüşün durdurulması için serdümene verilen komut.
Karula yakasını direğe veya direğe yakın uygun bir yere bağlamak üzere hazırlanmış kamçılar.
Bir yan yelkenin direğe yakın alt köşesi.
Halatların çımalarını kendi bedenlerine örerek, açılmayacak şekilde dikişle emniyete alınan halka biçimi.
Gemilerin baş ve kıç taraflarında üst güverteden yukarı kalan yarım güverteler.