Bir teknenin postalarının üzerine oturtulup bağlandığı ve baştan kıça kadar devam ettiği ağaç/madeni parçalardır. Genellikle küçük teknelerde yekpare olur.
Kaplama tahtalarının omurgaya girmesi için omurga üzerinde açılmış olan girintiler.
Gemi ve deniz araçlarının baş ve kıç bodoslamalarını birleştiren ve omurga ile aynı düzlem üzerinde bulunan hat
Borda kaplamalarının baş ve kıç bodoslamalara doğru eğimlenmeye başladığı yer ile bodoslamalar arasında kalan kısım.
Teknenin baş ve kıç tarafında sancak ve iskele tarafında 45 derecelik nisbi açı içindeki bölüm veya yön.
Kıç omuzluklardan esen rüzgar.
Akıntının aksi yönünden esen rüzgar etkisiyle akıntı istikametinin aksine doğru giden yüzey akıntıları. Girintili ve çıkıntılı sahillerde bir çıkıntıya çarparak akıntının aksi yönüne doğru akan akıntı.
Yelkenleri mümkün olduğunca rüzgar yönüne yaklaştırarak seyretmek. (Orsasına seyir) (Dar/sıkı orsa)
Rüzgarı bordaya alarak, yelkenleri birbirinin aksine alıp tekneyi yolundan alıkoyup vakit geçirmektir.
Teknenin başını rüzgara alıp bir kuntradan diğer kuntraya geçmek, rüzgarı bir taraftan diğer tarafa geçirmek.
Bir teknenin mümkün olduğu kadar rüzgarın estiği yöne yakın seyredişi.
Bumbanın cundasına yakın ve iki tarafında da mapa bulunan madeni çember.
Yan yelkenlerin bumbalarını istenilen istikamette tutmak üzere bir ucu orsa pupa çemberindeki mapaya, diğer ucu küpeştedeki bir yere bağlanan iki adet palanga.
Dört köşe yelkenlerin rüzgar üstünde kalan, üç köşe yelkenlerin istiralya tarafında kalan yakaları.
Bir teknenin orsa seyrinde rüzgar altına az düşerek, istediği tarafa gidişte rüzgar şiddet farklarından faydalanarak açı kazanması.