Güverte üzerinde yer işgal etmemeleri için filikaların veya serenlerin konulması için güverteye istinat eden punteller üzerine yapılan ve alabandalara yakın olan ufak güverteler.
Atmosferdeki ısı değişimi sonucunda yer değiştiren havanın meydana getirdiği esinti. Estiği yönlere göre isim alırlar.
Rüzgarın bir saatlik sürati Bofor olarak gösterilir.
Rüzgarın bir saniyede kat ettiği mesafenin metre yönünden ifade edilmesi. Rüzgar sürati Anomometre ile ölçülür.
Rüzgarın estiği yön. Rüzgarın geldiği yer/yön.
Geminin pruvasını mümkün olduğu kadar rüzgara yakın bulundurup yelkeni kapatmaksızın ve yapraklatmaksızın orsasına seyretmek
Rüzgarın estiği yönün aksi. Rüzgarın gittiği yön/yer.
Rüzgaraltı yakasını sağlamlaştırmak için yaka üzerine dikilen ensiz bez
Dalgalar etkisi ile geminin birdenbire rüzgar altına yatması.
Rüzgarı tam pupadan alarak yapılan seyir.
Gerek geminin pruvasını rüzgara yaklaştırıp, yelkenin içinden rüzgarı çıkararak ve gerek serenleri prasya ederek yelkenleri yapraklattırmak (filo etmek).
Esen rüzgarın hafiflemesi.
Açık köprüüstündeki personelin rüzgardan korunmaları için köprüüstünün etrafına yapılan içi boş ve kıvrıntılı saç kısım.
Rüzgarın etkisi ile bir geminin birdenbire rüzgar üstüne yatması.
Rüzgarın estiği yöne doğru seyrederek yükselmek.