Cunda yelkenlerinin serenini, cundalarından kaldıran kandilisa.
Gece ve karanlıkta, gemilerin seyir halindeyken pruva ve grandi direkleri cundalarında yaktıkları ufkun 20 kertelik bir sahasından berrak havada en az 5 milden görülebilen ve pruvadaki grandiye nazaran daha aşağıda olan beyaz renkli fenerlerdir.
İki gemi veya sahil istasyonu arasında kısa gönderli dört köşe sancaklarla yapılan görünür muhabere usulü.
Kalafatçıların armuzlara üstübü sıkıştırmakta kullandıkları bir çeşit demir siğil.
Gemi makine ve kazanlarının bulunduğu kısmın zeminin altında, genellikle ambar güvertesinin altında kalan ve gemi içinden sızan sularla makine ve kazan dairelerinden akan yağ yakıtların toplandığı en alt kısım.
Sintinede biriken sıvıların boşaltılması için kullanılan tulumba/pompa
Siste seyir halindeki gemilerin birbirlerine durumlarını belirtmek üzere düdükle verdikleri işaret.
Demirde veya şamandırada yatan gemilerin siste mevkilerini belirtmek için çaldıkları kampana.
Manila halattan çekme gücü daha zayıf olan bitkisel halat.
Filikalarda kürekleri baştan kıça doğru hareket ettirmek
İleri yolla giden bir filikanın durdurulması maksadıyla küreklerin ters tarafa doğru çekilmesi
Armuz kaplamada, kısa gelen kaplama tahtalarının uçlarının birleştiği yerdeki çizgi.
Uzun mesafelerden gelen fırtına sonrası ilerleyen dalgalar
Geminin su kesimi ile omurgası arasındaki dikey mesafe. Su çekimi miktarını göstermek üzere baş ve kıç bodoslamanın her iki tarafına rakamlar konulur, bu rakamlara kana rakamları denir.
Denizler, iç sular ve suni olarak yapılmış havuz, baraj, gölet, dalyan ve çiftlik gibi tesislerde tabii ve suni olarak istihsal edilen, yetiştirilen su bitkileri, balıklar, süngerler, yumuşakçalar,memeliler, sürüngenler, kabuklular gibi canlılarla bunlardan imal edilen ürünler.